Keman Tarihi

Bugün sizlere kemanın tarihi ve geçmişi hakkında yapılmış detaylı araştırmalar sonucunda bir yazı hazırladık. Sizlere bugün, kemanın tarihini keman kursu seviyesinde anlatacağız.

Aklınızda şu sorular mı var;

+ Keman hangi tarihler arasında icat edildi?

+ Kemanı kim icat etti?

+ Tarihteki ilk keman neye benziyordu?

Merak etmeyin, yukarıda yazmış olduğum ve aklınızda oluşabilecek diğer tüm potansiyel soruların cevaplarını bu yazıda bulabileceksiniz. Keman kursu seviyesinde anlattığımız yazımıza dilerseniz geçelim.

Kemanın İcadı

Kemanın tarihçesinden bahsetmeden önce, kemanı kısaca tanıyalım; keman bir yay ile (arşe) çalınan bir telli çalgıdır. Yaylı çalgılar ailesinin en geniş aralıklı sesine sahip olan keman, yanında ailenin diğer üyeleri olan viyola, kontrabas ve çelloyu da barındırır. Keman, kendine özgü bir biçimde 16. yüzyılın Avrupa’sında ortaya çıkmıştır. Teknesi (Sırtı/Arkası) ve yan tarafları akçaağaçtan, göğüs (Ön) kısmı ise köknar’dan oluşturulmaktadır. Göğüsündeki (Ön) iki delik “F” harfi biçimindedir.

Kemanın Tarihçesi

Keman’ın ilk kez hangi ülke/şehir’de üretildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, ortaçağ İngiltere’sinde Fidele, Fransada Viol ve son olarak İtalya’da Lira da Breci adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar “Kemanın atası” olarak sayılır. Lavignac, Keman’ın Türklerin kemençesinden alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebab’ından geliştirildiği öne sürülür. 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati, Paolo Maggini, Giuseppe Guarneru, Antonio Stradivarius keman’a son şeklini vermişlerdir. Keman asıl biçimini korumakla birlikte 19. yüzyılda bazı değişikliklere uğradı. Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun, köprü daha yüksektir. Keman’a orkestrada ilk olarak ,1565’te St.Riggo ve Corteccia’nın eserlerinde yer verilmiştir . Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır.

Eğer İzmir’deki keman fiyatlarını merak ediyor ve bir piyasa araştırması yapmak istiyorsanız “Keman Fiyatları İzmir” isimli yazıyı okumanızı şiddet ile tavsiye ederiz.